ÖZET
Bu çalışmada kuruluşundan itibaren Türkiye Cumhuriyetinin siyasi ve idari yapısında askerin rolü dikkate alınarak, varlığına inanılan askeri vesayetin ülke siyasetine yansımaları ışığında son darbe olarak nitelendirilen 28 Şubat Post modern darbesi ele alınacaktır. Osmanlı İmparatorluğundan cumhuriyete geçişte askerin etkisinin; kurucu meclise, kurulan partilere, siyasi hayata, kurumlara nasıl yansıdığını ve askerler tarafından yönetilen sivil yönetimin Mustafa Kemal Atatürk ‘ten sonra nasıl bir vesayete dönüştüğünün ve bu vesayetin Türkiye Cumhuriyetinde gerçekleşen darbelere hangi reflekslerle sebep olduğu tartışılacaktır. Araştırmanın veri kaynaklarını, Osmanlıdan günümüze Türk siyasetinde askerine etkisini, gerçekleştirilen darbelerin bir sonraki darbeye nasıl bir zemin hazırladığı ve gerçekleşen darbelerin gerekçeleri konusundaki araştırmalar, makaleler ve konuya ilişkin çalışmalar oluşturmaktadır. Yapılan çalışma da yok olan bir imparatorluğun külünden yeniden kurulan Türkiye Cumhuriyetinin askerler tarafından nasıl var edildiği, ekonomik, akademik ve siyasi kurumların nasıl kurulduğu ve kurulan bu devlet sisteminin Mustafa Kemal Atatürk ’ün hayata vedasından sonra kısırlaşarak nasıl bir askeri vesayete dönüştüğü çalışılacak, kurulan askeri vesayetin ülkedeki darbelere nasıl bir zemin hazırladığı, gerçekleşen darbelerin nasıl bir refleks ile gerçekleştiği ve darbelerin muhatabı olan kesiminde meydana getirdiği etkiler ele alınacaktır.
Çalışmanın son bölümünde ise Türkiye ‘de askeri vesayetin ve gerçekleştirilen darbelerin 28 Şubat Post Modern askeri darbesine etkisinin olup olmadığı sorusuna yanıt aranacaktır.
YALANSIN
Uzatma ellerini gözlerime,
Bırak akan yaşlar orda kalsın,
Dudaklarım ne söylerse söylesin,
Sözlerime inanma,
Sen bir yalansın.
Gülümsemek dokunuyor ruhuma,
Yüzümdeki tebessümü çalansın,
Söylemesi çok zor, ama burada kalsın,
Sözlerine kanmışım,
Sen bir yalansın.
Sevda sözcükleri güvensiz bana,
Yüreğime kurşun vurup kaçansın,
Bakışlarım ne söylerse söylesin,
Gülüşüne kanmışım,
Sen bir yalansın.
(daha&helliip;)
NASIL
Sakın gülümsemeye kalkma,
İşitmesin kulaklarım tatlı sözünü,
İnanmak istemiyorum artık gözlerine,
Söylediğin her güzel sözün yalan olduğunu düşündükçe,
Kahroluyorum, kızıyorum kendime,
Nasıl inandım, Nasıl kandım diye,
Sakın hatırlatma eski günleri,
Umursamasanda seviyorum seni,
Alem söze durmuş diyor ki deli,
Yaşanan her güzel günün yalan olduğunu düşündükçe,
Kahroluyorum, kızıyorum kendime,
Nasıl inandım, Nasıl kandım diye,
(daha&helliip;)
KÖŞEDE BİR ADAM
Ben bu mahallenin hırçın delikanlısıyım,
Ömrüm burda son bulsun isterim,
Gözlerimden ateş fışkırır,
Bazen acıdır sözlerim.
Çılgınlık yaparım zaman zaman,
Deli olurum, delisiyle,
Bir elimde sapan taşını,
Diğerinde yürekleri taşırım.
(daha&helliip;)
BİR AKŞAM
Şimdi gecenin on ikisi oldu,
Gözlerim yaşlandı yine,
Hiç umursamadan aldım kalemi elime,
Öyle bir başlamak isterdim ki şiirime,
Sevgiyle, aşkla, milletle, ümmete ah ümmete,
Ömrüm ne kadar uzunmuş yaşım yirmi,
Böyle bir toplumda yaşamak,
Sen söyle işkence değil mi?
(daha&helliip;)
ACI
Sarmasın bedenimi ayrılık,
Hiç ayrılmayacak gibi sevmiştik,
Ağlamayı öğretti bize hayat,
Sızlanmayı sessizce bir köşede, içine akıtarak hüznünü,
Aşkı öğrendik unutulsakta, sevdalanmayı öğrendik,
Kavgayı öğrendik ve davayı,
Sallanan yapraklar gibi uçuk gidenleri gördük,
Doğduğum gün ağlıyordum,
Bugüne kadar hiç susmadım,
Gözüm durdu ancak gönlüm durmadı,
Ama yorulmadı, hiç yılmadı,
Mücadele bizim adımız oldu.
(daha&helliip;)
GENÇ ANADOLU
Safağın doğmasıyla bir aşk başlar bedenimde,
İsmini, manasını bilmediğim,
Ansızın bir heyecan kaplar yüreğimi,
Düşüncelerim sonsuza erdiğinde,
Mırıldanmalıyım kendi kendime sessizce,
Bugün çok farklı bir gün olmalı diye,
İlk okul mezunu
Silgi kokan öğrencileri hissederim yüreğimde,
Bir gün gelecek her şey yeniden güzel olacak,
Şimdi gülümsüyorum kendi kendime.
(daha&helliip;)
AYDINLIKTA KARARMAK
Meram Ekspresinin yürek sızlatan uğultusu,
İşte başlıyor benim hasretimin kabusu,
Yalnız olan evrende, Yalnızlıklar içerisinde bir adam,
Pencere kenarı koltukta oturan,
El sallayan insanlara bakan,
Ve yine yalnız olduğunu anlayan,
Tekrar yalnızlık tekrar hüzün,
Tek taraflı bir aşk,
Hayat savaşında yalnız kalan şavaşçı,
ALLAH tan gayrısı senden uzak olsun,
Tek bir ALLAH ‘tır de,
O senin en büyük dostun.
(daha&helliip;)
VEREM
Verem desem, kanser desem yerini tutmaz,
Ne öldürür, ne güldürür bu sevda beni,
Böyle aşk mı olur, yüzüm hiç gülmez,
Acılar içinde yaşatma beni.
Akıyor zaman, açmaz dilimi lisan,
Böyle bir düğümü nasıl anlatsam,
Uğraştıkça ekleniyor kalbime düğüm,
Öldüğüm gün, mutlu olduğun düğün.
(daha&helliip;)
KIYAM
Seherde donarken sabaha karşı,
Al gelinliğini üzerime ört olmaz mı?
Hucuma kalkarken bir arslan gibi,
Önümde siper olsan olmaz mı?
Kurşunsuz kaldığımda kurşunum,
Işıksız kaldığımda yarim,
Aç susuz kaldığımda katığım,
Al gelinliğin bana dost olmaz mı?
(daha&helliip;)
Son Yorumlar